Dış gebelik olmaması için ne yapmalıyız

Dış Gebelik Belirtileri ve Laparoskopik Ameliyatı

  1. Profesör Doktor Gamze Sinem
  2. Hamilelik
  3. Dış Gebelik Belirtileri ve Laparoskopik Ameliyatı

Dış gebelik döllenmiş yumurtanın olması gerektiği ve beklendiği gibi rahim içindeki dokularda değil vücudun diğer bölgelerindeki dokularda, ki bu durumun en çok görüldüğü yer fallop tüpleridir, tutunması ve buralarda gelişmeye başlamasıdır.

“Normal dışı (anormal)” olarak tanımlanan bu tür bir gebelik, anne adayının gelecekteki doğurganlığına etki etmesi ve tanı erken dönemde konmadığında hayatını kaybetmesine neden olması açısından mutlaka zamanında ve doğru tedavi yöntemiyle tedavi edilmelidir. Dış gebeliğin varlığı tespit edildiğinde gözlemleme, cerrahi müdahale ve ilaçla tedavi yöntemlerinden birine başvurulmaktadır. Dış gebeliği cerrahi olarak tedavi etmede en modern ve en güncel yöntemlerden biri olan laparoskopik cerrahi, özellikle genç ve yeniden gebe kalma isteği duyan kadınlarda, şartlar uygunsa ilk tercih edilen tedavi yöntemidir.

  • Dış Gebelik Belirtileri ve Nedenleri
  • Nedenleri Nelerdir Nasıl Anlaşılır
  • Dış Gebelik Tedavisi
  • Laparoskopi ile Kapalı Ameliyatı
  • Dikkat Etmeniz Gerekenler

Dış Gebelik Belirtileri ve Nedenleri

Dış gebelik, diğer adıyla ektopik gebelik, rahim ağzı, yumurtalık ve karın içi organlarında (mesane, bağırsak vb.) da nadiren oluşabilmekle birlikte genellikle yumurtalığın kanalında (ağırlıkla ampullada, nadir olarak da istmus ve fimbria’da) oluşmaktadır. Dış gebelik, fallop tüplerindeki bir tıkanıklık ya da daralma (spermin kanal boyu ilerleyebilmesine ancak döllenen yumurtanın rahim içine ulaşamamasına neden olabilecek nitelikteki) veya işlev kaybı (embriyonun rahme gidişini engelleyecek nitelikteki) gibi durumlarda meydana gelir. Sigara kullanımı, anne adayının genç olmaması, tüp bebek ya da aşılama tedavisi görmesi veya spiral ile gebe kalması ve genital bölgedeki çeşitli enfeksiyonların dış gebeliğe zemin oluşturduğu bilinmektedir. Ek olarak hikâyesinde dış gebelik olan kadınlar da risk altındadır.

En çok 20 ila 30 yaş aralığındaki kadınlardave günümüzde gebeliklerin %2’sinde görülen bu durum, başlangıç evresinde hiçbir belirti vermeyebilir, verse de bazı diğer hastalıklarla karıştırılabilir. Daha sonraki evrelerde ise sırasıyla kasık/karın ağrısına ya da ilgili bölgelerde kramplara, büyümenin devam etmesiyle tüplerde yırtıklara ve en nihayetinde kanamalara neden olur. Bu aşamadan sonra (gebeliğin 5 ila 10’uncu haftaları arasında) kanamanın şiddetine bağlı olmakla birlikte baş dönmesi, bayılma ya da şoka girme gibi çeşitli rahatsızlıklar görülmesi de muhtemeldir. Anne adayının hayatını tehlikeye soktuğu için kanamanın, gerekli müdahalede bulunularak acil olarak durdurulması gerekmektedir.

Nedenleri Nelerdir Nasıl Anlaşılır

Erken dönemde normal gebelik belirtileriyle benzer belirtilerin (âdet kanamasının gecikmesi vb.) görüldüğü dış gebelik tedavi edilmediği takdirde annenin hayatını kaybetmesi gibi ciddi riskleri beraberinde getirdiğinden anne adaylarının gebeliklerinin başlangıç evresinde rutin olarak bir kadın doğum uzmanına görünmeleri ve gebelikleri hakkında net ve doğru bilgi edinmeleri önemlidir. Kontroller esnasında tanı konması, teknolojinin gelişmesiyle birlikte günümüzde oldukça kolay bir hâle gelmiştir.

Gebeliğin ilk haftalarında (4’üncü ila 5’inci haftalar) yapılan ultrasonografiyle rahim içinde gebelik kesesinin görülmesi beklenir. Kesenin yokluğu, dış gebelik varlığı için önemli bir bulgudur ve böyle bir durumda beta hCG testine de başvurulur. Testle belirlenen seviyelerin sorunsuz gebeliklerden farklı çıkması dış gebeliğin var olduğu görüşünü destekler.

Bir kez dış gebelik yaşayan bir anne adaylarının ileride tekrar aynı durumu yaşama riski var olduğundan daha sonra gebe kaldıkları andan itibaren bu süreci mutlaka doktor kontrolünde geçirmeleri, bu konuda titiz davranarak kontrollerini aksatmamaları gerekmektedir. Zira erken tanı konmadığı takdirde fallop tüplerinin çıkarılması ve ileride gebe kalma ihtimalinin ortadan kalkması, her şeyden önemlisi de anne adayının hayatının riske girmesi olasıdır.

Tüm dünya genelinde en erken dönemde saptanan dış gebeliği ilaçla (kanser ilacı) tedavi etme yoluna gidilse de sonuç alınamayan, ilaç kullanılması kimi sebepler nedeniyle mümkün olmayan ya da ilaçla tedavi için geç kalınmış durumlarda laparoskopik tedavi bir kurtarıcı olarak devreye girmektedir.

Dış gebelik olmaması için ne yapmalıyız

Dış Gebelik Tedavisi

Laparoskopi, göbek bölgesinde birkaç delik açılarak buradan sokulan kameralı cerrahi aletlerle karın içinin görüntülenmesine ve organlara müdahale edilmesine yarayan bir yöntemdir. Genel anestezi altında uygulanır ve yapılış biçimi nedeniyle “kapalı ameliyat” olarak tanımlanır.

Dış gebelikte laparoskopik tedavi, ağırlıkla, henüz embriyonun büyüyerek iç kanamaları başlatmadığı evrede ve dış gebeliği, yerleştiği organı koruyarak sonlandırma amacı güdülen durumlarda tercih edilmektedir. Uzman doktor, tedavi için ameliyatı gerekli görürse elinde ameliyatı yapmak için iki seçenek vardır, laporotomi ve laparoskopi. Günümüzde bu yöntemlerden öne çıkanı laparoskopi (kapalı ameliyat) olmaktadır çünkü bu cerrahi yöntem, açık ameliyata (laporotomi) kıyasla hastaya ve cerraha daha fazla konfor sağlamakta, daha az kan kaybı yaşatmakta, karında derin bir kesi izi bırakmamakta ve nekahet evresinin çok daha kısa ve rahat geçmesine olanak sunmaktadır. Ek olarak dış gebeliği laparoskopik tedaviyle sonlandırılan kadınların, şayet fallop tüpleri alınmadıysa, ameliyattan yaklaşık 1-2 ay sonra kendiliğinden gebe kalma şansları bulunmaktadır.

Laparoskopi ile Kapalı Ameliyatı

Erken tanı sonrası laparoskopik cerrahi ile sadece fallop tüplerinde oluşan gebeliğe son verilmesi (salpingostomi) ve böylelikle tüplerin korunması mümkündür ancak tüp, burada oluşan gebeliğin büyümesine bağlı olarak yırtılmışsa ya da parçalanmışsa cerrah, yine bu yöntem ile gebeliğin oluştuğu tüpü tamamen almak (salpenjektomi) durumunda da kalabilmektedir. Bu karar genellikle ameliyat sırasında, organlardaki tahribatın seviyesi ve hastanın hikâyesi göz önünde bulundurularak verilmektedir.

Akciğer ya da ciddi kalp rahatsızlığı, abdominal ya da diafragmatik fıtık, ileus ve jeneralize peritonit varlığı laparoskopi ameliyatı yapılmasına engel teşkil eden durumlar arasındadır.

Dış gebeliği sonlandırmak adına yapılan laparoskopi ameliyatları, teknik bakımdan “zor” olarak değerlendirilen ameliyatlardır. Gebeliğin geliştiği organ ile çevresindeki organların hasar görmemesi için sadece gerekli donanıma sahip sağlık kuruluşlarında ve uzman ellerde yapılmalıdır. Genel anestezi altında uygulanan ameliyat, yaklaşık 1 saat sürmekte olup hastalar, aksi bir durum yaşanmadığı müddetçe genellikle ameliyatın ertesi günü taburcu edilmektedir.

Dikkat Etmeniz Gerekenler

Dış gebeliğin düşükle karıştırılabileceği, kimi belirtilerinin ise yumurtalık kistleri, apandisit ya da bağırsak travmalarıyla benzerlik gösterdiği unutulmamalı; bu nedenle ciddi sonuçlarla karşılaşmamak için gebeliğin ilk evrelerinde mutlaka doktor kontrolü altında olunmalıdır. Yapılacak test ve ultrasonografi ile varlığı tespit edilen dış gebeliğin acilen sonlandırılması, anne adayının sağlığının korunması adına zaruridir. Açık ameliyatın tüm olumsuz yönlerini bertaraf eden laparoskopik cerrahi ile dış gebeliğin sorunsuz bir şekilde sonlandırılması ve hastanın kısa sürede toparlanarak hayatına kaldığı yerden devam etmesi mümkündür. Ameliyat esnasında sadece dış gebelik kesesi alınan hastaların sonraki evrelerde gebe kalma ihtimalinin, tüpün tamamı alınan hastalara kıyasla çok daha fazla olduğu bilinmelidir.

Dış gebelik tedavisiyle ilgili Ankara’da bulunan kliniğim ile irtibata geçebilir, randevu alarak kontrole gelebilirsiniz.

Dış gebeliğin laparoskopik tedavisi hakkında yapılan tüm bu açıklamalar genel bilgi verme amacıyla yapılmış olup doğru tanı ile tedavi için mutlaka bir uzmana başvurulması gerekmektedir.

Aklınıza takılan soruları yorumlar kısmından bana iletebilirsiniz.

Dış gebeliği önlemek için ne yapılmalı?

Dış Gebelik Önlenebilir Mi? Dış gebeliği önlemenin bir yolu yoktur, ancak riski azaltmanın bazı yolları şunlardır: Cinsel partner sayısını sınırlamak ve seks sırasında prezervatif kullanmak cinsel yolla bulaşan enfeksiyonları önlemeye yardımcı olur ve pelvik inflamatuar hastalık riskini azaltabilir.

Dış gebelik kimlerde olur?

İşte dış gebelik hakkında merak ettiğiniz her şey... Dış gebeliğin Türkiye'de görülme sıklığı yüzde 1-2 arasındadır. Adet gecikmesi, gebelik testlerinin pozitif olması, bulantı, kusma gibi hamilelik belirtileri dış gebelikte de görülür.

Dış gebelik neden meydana gelir?

Tübal hamilelik (en yaygın türü), fallop tüplerinin hasarlı, biçimsiz veya iltihaplı olması durumunda, döllenmiş yumurtanın rahme geçmemesi halinde oluşur. Hormonal dengesizlikler veya anormal fetüs gelişimi de rol oynamkatadır. Bazı durumlarda, dış gebeliğin sebebi anlaşılamamaktadır.

Dış gebelik önlenebilir mi?

Dış gebelik tamamen önlenebilir mi? Dış gebeliğin tam olarak önlenmesi mümkün değildir. Ancak anne adayları fallop tüplerine zarar verebileceğinden ve dış gebelik için bilinen bir risk faktörü olduğundan Pelvik İnflamatuar Hastalık (PID) riskini azaltabilir.