Aynı anda hem kabız hem ishal olmak

Stres, birçok rahatsızlığa zemin hazırlayabildiği gibi, tuvalet alışkanlıklarında da değişime neden olabiliyor. En önemli nedenlerinden biri stres olan ve gaz, karın ağrısı, şişkinlik, ishal, kabızlık gibi belirtilerle ortaya çıkan huzursuz bağırsak sendromu, sosyal hayatı olumsuz yönde etkileyebiliyor.

Aynı anda hem kabız hem ishal olmak
Huzursuz bağırsak kaynaklı ishal ve kabızlık sorunları strese bağlı!

Memorial Ataşehir Hastanesi Gastroenteroloji Bölümü’nden Uz. Dr. Genco Gençdal, halk arasında huzursuz bağırsak sendromu olarak bilinen ‘İrritabl Bağırsak Sendromu’ hakkında bilgi verdi.

Belirtileri neler?

Halk arasında huzursuz bağırsak sendromu olarak bilinen ‘İrritabl Bağırsak Sendromu’ tanı koyması çok zor olmayan kronik bir rahatsızlıktır. Sebebi net olarak belirlenemediğinden etken olarak birçok farklı mekanizmadan şüphelenilmektedir. Bunların başında stres gelmektedir. Stresli bir iş hayatı olan veya sınav dönemi öğrencilerde daha sık görülen huzursuz bağırsak sendromu:


  • Karın ağrısı
  • Karında gaz ve şişkinlik
  • Hazımsızlık
  • Dışkılama alışkanlığında değişiklik (ishal-kabızlık atakları)
  • Tuvalet sıklığında ve dışkı şeklinde değişiklikler, tuvalet sonrası rahatlama gibi belirtilerle kendini göstermektedir.

Farklı rahatsızlıklarla karıştırılabilir

Huzursuz bağırsak sendromunda; laboratuvar testleri, muayene, ileri radyolojik veya endoskopik görüntülemelerde kalın bağırsak, mide, ince bağırsakta herhangi bir hastalığa ait bir bulgu görülmemektedir. Şikayetlerin 6 aydan fazla sürmesi huzursuz bağırsak sendromunu akla getirmektedir. Hastalığın; ‘kabızlık baskın’, ‘ishal baskın’ veya miks (hem ishal hem kabızlık baskın) olmak üzere 3 tipi bulunmaktadır.

Belirtileri bakımından huzursuz bağırsak sendromu; bağırsak parazitleri, virütik hastalıklar, süt ve süt ürünlerine alerjisi, ince bağırsakta aşırı bakteri üremesi (SIBO-Small intestinal bacterial overgrowth), gastrointestinal sistem kanserleri (özofagus, mide, ince ve kalın bağırsak, pankreas kanserleri) gibi ciddi rahatsızlıklarla karıştırılabilmektedir. Ayrıca, diyabet hastalarında ve safra kesesi ameliyatı olan kişilerde de benzer belirtiler ortaya çıkabilmektedir.


Stres ile birlikte ataklar da devam edebiliyor

Huzursuz bağırsak sendromunun belirli bir tedavisi olmamakla birlikte genelde spazm giderici ilaçlar kullanılmaktadır. Belirtilerin durumuna göre bazı sindirim ishal varsa bağırsak hareketlerini yavaşlatıcı, kabızlık varsa kabızlık giderici ilaçlar verilmektedir.

Ağır stres altındaki kişilerde veya psikiyatrik durumlardan kaynaklanan huzursuz bağırsak rahatsızlığında hasta psikiyatriye yönlendirilmektedir. Strese bağlı huzursuz bağırsak sendromu yaşayan hastalarda stres devam ettikçe huzursuz bağırsak atakları tekrarlamaktadır.

Hastalığınızı kabul edin, tedaviyi ertelemeyin

Huzursuz bağırsak sendromu genelde ömür boyu devam eden bir hastalıktır. Hastanın aktivitesine, ruhsal durumuna, hastalığın süresine göre tedaviye cevap değişebilmektedir. En az 2 ay hastadan ilaçları kullanması istenmekte daha sonra yapılan kontrole göre ilaçlara devam edip etmeyeceğine karar verilmektedir.

Tedavide en önemli nokta, doktor ile hasta arasında güven ilişkisinin kurulmasıdır. Hasta doktoruna güveniyor ve huzursuz bağırsak sendromu tanısını kabulleniyorsa ataklar daha az yaşanmaktadır. Huzursuz bağırsak sendromunun hastaya detaylı ve açık olarak anlatılması en iyi tedavi yöntemlerinden birisidir.

Probiyotik bakımından zeyngin yiyecekler listesi ve faydaları


Genel Cerrahi

Yemek sonrası ağrılar, tuvalet alışkanlıklarındaki olumsuz değişimler ve ani kilo kayıpları… Sindirim sistemi ile ilgili rahatsızlıklara işaret eden bu belirtilerin önemsenmesi ve doktora başvurulup uygun tedavi planlaması yapılması büyük önem taşıyor. Sindirim sistemine ait sorunlar sadece bunlarla sınırlı kalmıyor, hastanın yaşam kalitesini düşüren pek çok belirtiyle kendini gösterebiliyor. Memorial Hizmet Hastanesi Genel Cerrahi Bölümü Uzmanları, sindirim sistemi problemleri ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi.

Sırt ve sağ omuz ağrınız safra kesesi kaynaklı olabilir

Ağrı; radyolojik filmler, elektrokardiografi gibi bir yöntem ile görsel olarak varlığı ortaya konulamayan, metre, kilogram gibi birimlerle ölçülemeyen sadece ağrıyı hisseden kişinin ifade edebileceği bir durumdur. Sindirim sistemi hastalıklarından kaynaklanan ağrıların çoğu batın içerisinde hissedilir. Ancak safra kesesi hastalığından kaynaklı ağrılar sırt ve sağ omuzda da görülebilir. Yemek borusu kökenli ağrılar ise göğüs boşluğunda hissedilebilmekte, bazen kalp kökenli ağrı ile de karıştırılabilmektedir. Visseral olarak tanımlanan iç organlardan kaynaklanan ağrıların lokalizasyonu kolay yapılamamaktadır. Ağrı yakınması ile hekime başvuran hastaya, sorununun kaynağını bulmak için “anemnez” adı verilen sorgulamada şu sorular sorulmaktadır.

  • Ağrının yeri ve yayılımı
  • Ağrıyı vücudunun başka bir yerinde hissedilip hissetmediği
  • Ne zamandan beri var olduğu
  • Ağrının ani başlangıçlı mı, yoksa yavaş mı olduğu
  • Ağrının ara sıra gelen kıvrandırıcı mı yoksa sürekli olduğu
  • Kilo kaybı yaşayıp yaşamadığı 

Bu belirtiler varsa sorun sindirim sistemi olabilir

Sindirim sisteminin görevi gıdaları sindirmek ve vücuda emilimini sağlamaktır. Vücudun enerji ve yapısal gereksinimleri emilerek alındıktan sonra geri kalanı dışkı ile dışarı atılmaktadır. Ağrı ile gelen hastada hekimi sindirim sistemine yönlendiren en önemli yakınmalar;

  • Ağrının yemekle ilişkisi
  • Dışkıdaki renk değişikliği
  • Gaz ve gaita çıkarmadaki güçlük
  • Dışkılama değişiklikleri
  • İshal-kabızlık, gaitadaki çap değişikliği
  • Dışkılama sonrası tam boşalma hissinin olmaması gibi belirtilerdir.

Göz akınızdaki sararma safra yolu taşı belirtisi olabilir

Hastanın göz akında başlayan, daha sonra cildinde belirginleşen sarı renk değişikliği, idrar renginin çay rengi gibi koyu renkte olduğunun ifade edilmesi, ağrının safra kesesi -safra yolu taşı kaynaklı olabileceğini düşündürür. Gözle görülür bir karın gerginliği-şişkinlik, gaz ve gaita çıkaramama yakınması akla bağırsak düğümlenmesini getirmektedir. Sindirim sistemi organları periton adı verilen koruyucu bir zarla çevrelenmiştir. Ağrı kaynağı periton denilen bu zarı da etkilediği zaman elle yapılan batın muayenesinde belirgin bir hassasiyet, bazen de tahta karın denilen sert, duvar gibi bir karın ile karşılaşılabilir. Alkol ve ağır bir yemek sonrası başlayan yakınmalar ise pankreas iltihabını düşündürmektedir. 

Tanı yöntemleri hastanın hassasiyetine göre değişebilir

Hasta öyküsü ve muayene sonrası şekillenen olası tanılar sonrası hekim bir takım kan, radyolojik tetkikler ve endoskopik araştırmalar ile kesin tanı ve tedaviye yönelmektedir. Ağrı, gelen kan veya kahve telvesi şeklinde kusma veya zift gibi siyah renkte dışkıladığını ifade eden bir hastada üst sindirim sistemi kanaması şüphesi ön plana çıkmaktadır. En kısa sürede üst sindirim sistemi taramasına alınması gereklidir. Yapılan bu endoskopik inceleme ile kanama yeri ve nedeni saptanıp, aynı zamanda kanama odağına kanama durdurucu bir takım ilaçlar enjekte edilerek müdahale edilebilmektedir. Kanamanın nedenine göre argon-laser, heat probe ile yakma işlemi, bant ligasyonu ile bağlayıcı tedavi yapmak, hemo klips denilen mandala benzeyen materyal ile de kanama noktasına basınç yapıcı materyal bırakmak da olasıdır. Yani endoskopi hem tanı koyucu hem de tedavi edici bir yöntemdir. Bazı durumlarda muayene ve yapılan tetkiklere rağmen ağrı nedenini bulmak zor olabilmektedir. Gözlem altında tutulan hastanın ağrılı bölgesindeki hassasiyet, yinelenen kan tetkikleri ve ileri radyolojik incelemeler ile apandisit tanısı konulabilmektedir. Sadece ağrı yakınması olan, başka hiç bir bulgu saptanamayan hasta birkaç gün içerisinde ciltte ortaya çıkan tipik deri lezyonları ile zona tanısını konulabilmektedir

Ağrı kesicili alımı sonrası muayene tanıyı güçleştirir

Çok şiddetli ağrısı olduğunu ifade eden bir hastada yapılan tetkikler sonucu küçük milimetrik boyutta bir ülser saptanabileceği gibi hafif yakınmalar ile gelen bir hastada bir kaç santimlik büyük bir ülser saptanabiliyor; ağrının şiddeti ile lezyon orantılı değildir. Karın ağrısı çeken hastalardan istenilen; vücudunda işlerin yolunda gitmediğini ifade eden, yangın alarmı gibi uyarı veren bir ağrıyı, ağrı kesici alarak susturmamalarıdır. Ağrı kesici alarak gelen hastaların muayene bulguları gerçeği yansıtmamakta, tanı ve tedavide gecikmelere yol açarak sorunun büyümesine yol açabilmektedir. Sorunu daha komplike hale getirerek, hastanede yatılması gereken hastalıklarda yatış ve tedavi süresi uzamasına, tedavi maliyetinde artışa, hatta yaşamsal tehdide varan ciddi sonuçlara yol açabilmektedir.

Hem kabız hem ishal neden olur?

yapılan tahlil ve tetkiklerde bir anormallik saptanmaz. hastalarda dışkılama ve gaz çıkarma ile geçen karın ağrısı, ishal ya da kabızlık gibi bağırsak alışkanlıklarının değişmesi ve karında şişlik ve rahatsızlık hissi vardır. işte bu şekilde ortaya çıkan ve seyreden hastalığa irritabl bağırsak sendromu denir.

İshal ve kabız olmamak için ne yapmalı?

Kabızlık nasıl geçer?.
Bol bol su ve sıvı gıdalar tüketmelidir..
Daha çok hareket edilmelidir..
Lif ağırlıklı sebze, meyve, bakliyat ve tahıllardan oluşan beslenme programı hazırlanmalıdır..
Lokmalar iyice çiğnendikten sonra yutulmalıdır..
Fazla kafein tüketiminden kaçınılmalıdır..
Fazla süt ve süt ürünleri tüketilmemelidir..

Durduk yere ishal neden olur?

İshal Nedenleri Virüs, bakteri ve parazitler en sık görülen ishal sebepleri arasında bulunmaktadır. Aynı zamanda, beslenmeye bağlı da yaygın olarak ishal görülmektedir. Özellikle uzun süreli ishal nedenleri arasında bakterilerin neden olduğu hastalıklar ve besin zehirlenmesi başta gelmektedir.

İshal tehlikeleri nelerdir?

Şişkinlik, gaz, karın ağrısı tehlikeli ishalin belirtileri arasındadır. Tehlikeli ishal rengi olarak söylenebilecek belli bir renk yoktur. Burada asıl önemli olan sıvı derecesidir. İshaldeki sıvı oranı arttıkça daha fazla sıvı kaybı yaşandığından sulu dışkı uzun sürerse tehlikeli olabilir.